Metaverse Gıda Endüstrisine Nasıl Yardımcı Olabilir?

Metaverse Gıda Endüstrisine Nasıl Yardımcı Olabilir?

Metaverse, kripto para birimleri ve gıda endüstrisi, birbirinden çok farklı iki kavram gibi gözükebilir. Gerçekten de bu iki kavramdan biri dijital alemde yer alırken, bir diğeri fiziki olarak günlük hayatımızda yer almakta. Ancak kripto para birimlerinin ilk çıktığı günlere geri dönersek, Bitcoin (BTC) için gerçek dünyadaki ilk kullanımın gıda ile ilgili olduğunu hatırlayabiliriz. Nitekim, 22 Mayıs 2010′ da Laszlo Hanyecz isimli şahıs 10.000 BTC gibi günümüz koşulları için oldukça büyük bir miktar kripto paraya iki Papa John’s pizza satın alarak belgelenmiş ilk ticari BTC işlemini gerçekleştirmiştir.

İşte bu olaydan sonra her yıl 22 Mayıs tarihi kripto takviminde Bitcoin Pizza Günü olarak kutlanmaya başlanmıştır. Bu etkinlik kripto firmalarının yanı sıra özellikle restoran zincirlerinin pazarlama fırsatlarını değerlendirmek amacıyla kendi başlarına yıllık olarak yaptıkları bir kutlama haline gelmiştir. Tüm bunların yanı sıra Bitcoin Pizza Günü kripto para kullanımının ilk gününü çağrıştırmanın yanında bitcoinin gıda sektörü ile ilişkisini de başlatmıştır. Söz konusu bu ilişki ilerleyen dönemlerde Web3 ve Metaverse ortaya çıkıp, sanal dünya geliştikçe daha da pekişmiştir.

Kriptonun doyumsuz iştahı

Bitcoinin gıda ile ilk ilişkisini gösteren Bitocin Pizza Günü’nün yanı sıra kripto dünyasında sıklıkla gıda isimleri ile karşılaşmak mümkün. Pastırma coin, Soğan coin; Pizza coin ve barbekü coin Bitcoin dünyasında yer alan ve iştah açan pek çok coinden sadece birkaçı. Ancak ilk madeni para arzına (ICO) yığılan pek çok token gibi bunlar da altyapılarını destekleyecek herhangi bir temel teknolojiye sahip olmayan coin olma eğiliminde olan tokenlerdi. Ayrıca, DeFi döneminin ortaya çıkmasıyla birlikte gıdaların isimlerine olan eğilim yeniden canlandı ve SushiSwap, PancakeSwap gibi oldukça iştah açıcı isimlere sahip protokoller düzenlendi.

ICO çılgınlığının başladığı günden 2021 yılında görülen boğa piyasası arasındaki yıllarda da blok zinciri, kripto piyasası ve gıda sektörü ilişkisinde farklı pek çok gelişme meydana gelmiştir. Gıda sektörü fıtratı gereği bozulmaya ve doğallığını kaybetmeye oldukça meyilli bir sektördür. Söz konusu bu bozulmanın önlenmesi ve doğallığının korunması amacıyla IBM tarafından ortaya atılan “Gıda Güveni” başlıklı çözüm ise genellikle Nestlé ve Carrefour gibi büyük firmalar ile ilişkilendirilmektedir.

Ancak son zamanlarda masaya gelen menünün hasadından tabağa kadar kontrolünü sağlamak amacıyla Kaliforniya’da bir deniz ürünleri restoran zincirinde de çalışmaların başladığı bilinmektedir. Fakat her ne kadar reel sektörlerle ilgili bu gelişmeler kaydedilse de özellikle Covid-19 pandemisinin başlamasından bu yana Uber Eats gibi platformlar müşterileri restoranlardan büyük ölçüde uzaklaştırmıştır. Nitekim gıda sektörüne de el atan Uber platformunun böyle bir etki yaratması kaçınılmazdı. Çünkü ulaşıma (Uber Transport) ve müziğe el attığı yıllarda (Spotify) insanları reellikten uzaklaştırdığı zaten görülmüştür.

Geleneksel tedarik zinciri
Geleneksel gıda tedarik zinciri
Blok zinciri destekli gıda tedarik zinciri
Blok zinciri destekli gıda tedarik zinciri

Restoran sektörüne uygulanan bu platform modeli ödeme süreci, veri işleme ve pek çok altyapı programını da bünyesinde barındırarak tüm müşteri ilişkilerini devralmaktadır. Gıda işletmecilerinin bu büyük platformda tek yaptıkları tüketiciye tek parça halinde gıda üretmektir. İşin belki de en kötü ve en zarar verici yanı ise, bir gıda işleme sürecinin tamamını bir platforma yüklemek gıdanın olası fiyatını neredeyse %90 oranında arttırıyor olmasıdır.

Metaverse ile dengeyi ve düzeni geri sağlama

Gıda işletmecilerine sağlanan bazı platformlar ile bozulan gıda tedarik düzenini blok zinciri ve kriptonun düzeltebileceğine inanılıyor. Nitekim blok zinciri ve kriptoların restoranlar ve müşteriler arasında doğrudan bir bağlantı sağlayarak dengeyi geri kazanabildiği pek çok çalışma mevcut. Gıda operatörleri için blok zinciri tabanlı bir pazar yeri, müşteriler için ise çeşitli ve kullanıcı dostu pek çok menüyü bünyesinde barındıran bir durak noktası sağlayan bu sistem, müşteri ve restoranın doğrudan iletişimini sağlayabilmekte ve gıdaya gereksiz fiyat bindirmemektedir.

Bu ortam müşterilerin araya herhangi bir üçüncü şahıs yani aracı girmeden tüccara doğrudan ödeme yaptığı bir ortamdır. Bu ortamda üçüncü şahıslar gıdaya ekstra fiyat bindirmeyen, sadece restoranlara altyapı sağlayan şahıslar olarak yer alırlar. Tüm bunların yanında araştırmacılar Metaverse ile birlikte bu sistemin daha da gelişebileceğini öngörmekteler. Kulağa garip geliyor olabilir. Metaverse’de gıda mı? Gerçek dünya ile bu kadar sıkı sıkıya bağlı olan bir olgu (gıda) için Metaverse nasıl olabilir? Peki yemek servisi operatörleri Metaverse’de nasıl yer alacaklar?

Daha zengin bir mutfak deneyimi

Cadılar bayramı için ABD’de yer alan Chipotle isimli restoran zinciri, Roblox oyuncuları için ilk kez bir sanal restoran açtı. Restorana giren kullanıcılar cadılar bayramı temalarının yer aldığı ürkütücü ve korkutucu bir deneyimin ardından gerçek dünyada kullanabilecekleri ücretsiz bir promosyon kodu kazandılar. Bu atılım belki de yemek servislerinin, yemek şirketlerinin ya da yemek operatörlerinin Metaverse’e girmesi ve dijitalleşmesi için giriştiği yolculuğun ilk adımı olacaktır.

Platform modelinin yemek teslimatını ve paket servisini üstlenmesiyle birlikte, Google veya TripAdvisor’ı kullanıp seçenekleri araştırarak restoran deneyimine çevrimiçi olarak başlamak da giderek yaygınlaşıyor. Menüye bakmak veya yemeklerin ve restoranın kendisinin resimlerini ve hatta videolarını görmek için bir restoranın web sitesini ziyaret edebilirsiniz. Mesela tuttuğunuz takımın sanal büyük bir oyun oynadığını ve stadyumun çevresinde, yemek yiyebileceğiniz tüm yerler için, tıpkı şimdiki fiziksel stadyumda olduğu gibi reklamlar gördüğünüzü hayal edin. Maç bitti ve karnınızın acıktığını hissettiniz. Avatarınızı sanal yemek olarak temsil edilen çeşitli operatörleri ve menülerini kontrol edebileceğiniz sanal bir sokak yemeği pazarına götürürsünüz. Sipariş vermeye hazır olduğunuzda, anında kripto ile ödeme yaparsınız ve yarım saat içinde yemeğiniz gerçek hayatta kapınıza gelir.

Ya da hayatınızdaki özel birini lüks bir restoranda güzel bir yemekle etkilemek istediğinizi varsayalım. Mekanınızı ve hatta masanızı sanal bir tura göre seçebilirsiniz. Hatta belirli bir yemeğin hazırlanması ve malzemeleri hakkında sanal şeflerle sohbet edebilir veya yemek seçenekleriniz konusunda size tavsiyelerde bulunan sanal bir gurme ile şarap menüsüne göz atabilirsiniz.

Fırsatlar büfesi

Tüm bu senaryolar sadece müşteri tarafında hayal ediliyor. Ancak restoran tarafından bakıldığında da fırsatlar oldukça büyük. Örneğin, birisi sanal bir turdan sonra bir masa rezerve ederse, restoran akıllı sözleşmelere dayalı bir sistemi kullanarak kriptoda bir rezervasyon depozitosu talep edebilir. Bu, restoran endüstrisindeki en büyük sorunlardan biri olan kullanılmayan rezervasyonlara karşı koruma sağlayacaktır. Kişi gelmezse, akıllı sözleşme emanetteki parayı restorana aktarır.

Sonuç

Gıda endüstrisi belki de şimdiye kadar ortaya çıkan dijital değişimlere ayak uyduramadı ve büyük yararlar sağlayamadı. Ancak bunun yanı sıra blok zinciri ve kripto ile gıda tüccarları ve müşteriler arasındaki ilişkinin yeniden canlandığı da aşikâr. Tüm bunların ötesinde Metaverse sadece gıda endüstrisi için değil, sayısız pek çok endüstri için benzersiz yeni değerler ortaya koymaya hazır bir teknoloji.

Gıda Endüstrisi ile ilgili son gelişmeleri merak ediyorsanız Instagram hesabımızı takip edebilirsiniz.

Kaynak: Link

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İletişim

Bizi arayın veya aşağıdaki formu doldurun, sizinle iletişime geçelim.